Her konuda kendimizi suçlu hissettiğimiz bu günlerde, alanında uzman bir kişinin söylediklerine kulak vermelisiniz!

Bildiğiniz gibi 6 Şubat sabahı, merkez üssü Kahramanmaraş olan 7.7 büyüklüğündeki depremle hepimiz bir felakete uyandık.

10 ili etkileyen depremle tüm Türkiye tek yürek oldu ve arama kurtarma çalışmalarını takip ediyoruz.

Enkaz altından çıkarılan insanları büyük bir umutla beklerken, şok bölgesinde olmasak da acılarını paylaşmaya çalışıyoruz.

Çoğumuz yediği yemekten, giydiği monttan, hatta yattığı sıcacık yatağından bile utanıyoruz. Binlerce insan evini kaybederken, biz sıcacık evlerimizde oturmaktan bile rahatsız oluyoruz.

Alanında uzman Psikoterapist @ilayderkul, Twitter hesabından paylaştığı sel ile duygularımızın altında yatan temel nedenleri ve yapmamız gerekenleri tek tek anlattı.

Ülke olarak çok zor günlerden geçtiğimizi ifade eden @ilayderkul, düşünmemiz gereken bir diğer kısmın da psikolojimiz olduğunu söylüyor.

?

Aslında sırtımızdaki monttan rahatsız olmamızın temel sebebi toplumsal karşılaştırmalar yapmamızdır.

@ilayderkul birçok danışanının bu nedenle terapiye bile gelmediğini söylüyor. Çünkü deprem bölgelerindeki insanlar kendi yaşam mücadelesi verirken benim psikolojik sorunlarımın bir kenara bırakılabileceğini düşünüyorlar.

Ve bu duyguların tek bir nedeni var: Kültürümüz.

Çocukluğumuzda anne babamız tarafından şükranla büyütüldüğümüz için bugün çoğumuz böyle hissediyoruz.

Arkamızdan ağlayan tabaklar, sevmediğimiz yemeği bulamayan insanlar…

Hep görmezden geliyoruz çünkü kendi acımızı yaşamayı öğrenemiyoruz…

‘Ülkemiz şu anda devasa bir cenaze evi ve bireysel acılarımızı yaşamak bizim için utanç verici ve şımarık.’

@ilayderkul bu durumun kültür dışında sebepleri olduğunu da belirtiyor;

?

“Ancak empati göstermek, nesnel değerlendirme sonucunda ihtiyaç duyulan davranışı sergilemektir. Bunu dramatizasyonla karıştırmayalım.”

Ülkemizde yaşananlardan kendimizi sorumlu tutmamız gerektiğini ifade eden @ilayderkul, elimizdekileri hak etmediğimizi düşünmememiz gerektiğini ekliyor.

Sağlığımıza değer vermezsek kimseye faydalı olmayacağımızı hatırlatalım…

Türkiye’nin büyük bir cenaze evinde olduğunu ama insani işler yapmaya devam etmemiz gerektiğini ekliyor.

“Lütfen unutmayın, diğerinin acısının büyüklüğü bizim acımızı azaltmaz.”